Tarihçe

Tarihte
Galata Kulesi

İstanbul'un en stratejik noktalarından birinde yer alan Galata Kulesi'nin ilk olarak ne zaman inşa edildiği, bir tartışma konusudur. Bununla beraber her şeyden önce, Kulenin İstanbul siluetinde asırlar boyu etkin bir rol oynadığı ve şehir görünümünün vazgeçilmez bir motifi olduğu bir gerçektir. Nitekim tarih boyu değişen egemenlikler, uygarlıklar ve zevkler, dolayısıyla fonksiyonlar; ona yeni biçimler, yeni görünümler kazandırmıştır.

Tarih literatüründe; bugünkü anlam ve boyutlarda olmasa bile; Doğu Roma İmparatorluğu sırasında M. S.500'lerde Hun ve Bulgar tehlikesine karşı; Batı sınırlarında yapılan surların bir devamı olarak, şimdiki kulenin bulunduğu bölgede, bir gözlem ve fener kulesinin yaptırıldığı ileri sürülmektedir.

Cenovalıların 1300'lerde siyasi entrikalar sonucu Pera’yı (Galata) ele geçirmelerinden sonra zamanla bütün surlar, burçlar ve bu arada Galata Kulesi de tamir ve inşa edilerek (1348) bugünkü kulenin temelleri atılmıştır. Külahın tepesinde bulunan bir haç dolayısıyla, "Christea Turris" adını da alan Kule, giderek doğudaki bu küçük Latin toplumun bir simgesi haline gelmiştir.

1509'da İstanbul'da (küçük kıyamet) diye anılan büyük depremde, Kulenin büyük ölçüde hasara uğraması nedeniyle II. Beyazıt'ın mimarı Murad bin Hayrettin tarafından, 13.20 m. kotundan (2 kat) itibaren yeniden inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Kule; Kanuni zamanında (1520 - 1566) zindan olarak kullanılmış, II. Selim zamanında (1567 - 1575) geçirdiği yangınlar dolayısıyla tamirler görmüş, III. Murat zamanında (1576 - 1595) bir süre gözlem evi olarak kullanılmış, IV. Murat devrinde Hezar-ı Fen Ahmet Çelebinin Üsküdar'a uçuşuna tanık olmuştur. 1717'de giderek sıklaşan yangınları haber vermek üzere, Kulede "Kös" çalacak bir haberleşme örgütü kurulmuştur. Yine bu devreye ait, Evliya Çelebi Seyahatnamesinde; Kuleye ait paragraf, ilk Türkçe gözlem belgesi niteliği taşır. Nihayet İnciciyan tarihinde de belirtildiği üzere 1794'de çıkan bir genel yangında, Kulenin ahşap külahı ve üst katları tamamen yanmıştır.

III. Selim tarafından 1794’te yaptırılan onarım sonucunda, kulenin üst kısmının aldığı görünüm, devrin saray mimarı A. I. Melling'in gravüründe görülmekte ve ayrıca Cevdet Paşa Tarihi’nde doğrulanmaktadır. Buna göre cihannüma katı etrafında 4 cumba yerleştirilmiş, iç kısmına da üç oda ile bir sofa inşa edilmiştir. Ayrıca Ayıntaplı Ayni ve Vahidi adlı şairlerin bu tamirle ilgili yapıtları, bu olayı belgelemektedir. Bu kesin bilgiler, bu devreye ait bir restitüsyonun yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bu görünüm 1831 yangınına kadar 38 yıl devam edebilmiştir.

II. Mahmut, 1831 yangınından sonra, Kulenin 32.60 m.den sonraki üst kısmını tamamen yıktırmış ve “Ampir” stilde 14 büyük kârgir kemerli bir cihannüma ve 40.04 kotu üstünde de yine bir kat ve onun üzerine ahşap bir külâh inşa ettirmiştir. Bu ahşap külah, 1875'de vuku bulan şiddetli bir fırtına sonucu uçmuştur. Yerine kule ile hiç de bağdaşmayan sekizgen planlı iki gözlem katı, en üstüne de (51.65 m. kotu) bir teras inşa edilmiştir.

Bu görünüm, 1964 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihe kadar, yangın ve Deniz Kuvvetleri haberleşme postası olarak kullanılan Kule, 32.35 kotu üzerindeki katları, ahşap konstrüksiyonun çürümesi, beden duvarları ve açıklık kemerlerinde bazı çatlaklar görülmesi üzerine, durum çok tehlikeli görülmüş, her türlü servise kapanmıştır. Kulenin strüktürel takviye ve onarımı, 1964-67 yılları arasında gerçekleştirilmiş, Kule böylece hizmete açılmıştır.

1967'de onarım gören kule, 2020 yılında tekrar restore edilmiştir. Mayıs-Ağustos ayları arasında ebabil kuşlarının yuva yaptığı kulede, kuşların yaşam alanlarını tahrip etmemek adına dış cephe çalışmaları tamamlanamadan iç hacimde gerçekleştirilen restorasyon ile bitirilmiştir. Yeni fonksiyonu ve düzenlemeleriyle müze olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Ancak dış cephe ve külah çatı örtüsünün onarım ihtiyaçlarının yarattığı sorunlar günden güne artmış, meydana gelen deformasyonlar, malzemelerde kopma, düşme gibi tehlikeli durumların oluşması nedeniyle yapıya acil müdahalelerin gerçekleştirilmiş, çevre ve ziyaretçiler için güvenlik önlemleri arttırılmıştır.